Uzaklık denince aklımıza nedense ya Amerika ya da Çin gelir.
Hatta bu uzaklığı pekiştiren deyimlerimiz bile vardır, 'İlim Çin'de de olsa
gidin' şeklinde.
İçinde bulunduğumuz çağ, bir çok
alışkanlık yanında düşüncelerimizi veya yargılarımızı da alt üst etti.
Uzaklıklar artık sorun olmaktan çoktan çıktı bile. Şimdi Amerika'ya da Çin'e de
sadece bir uçağın merdivenlerine kadar olan uzaklıktayız.
Bugüne kadar, hep bizler dışarıdan
yatırımcı bekledik. Ama bu durum bugün artık tersine döndü. Dünyanın en büyük
tıp merkezlerine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri'nin ünlü kenti artık
Türkiye'den yatırımcı bekliyor.
Bu daveti Houston Belediye Başkanı
Annise Parker başkanlığındaki bir heyet, üşenmeden İstanbul'a kadar gelerek
yaptı.
Tabii, bu gelişmelerde Türk Hava
Yolları'nın Houston kentine başlattığı direkt uçuşların da payını unutmamak
gerek.
Houston'u bizler daha öncelerden,
dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın, sağlık nedeniyle bu kente yaptığı
seyahatlerden de hatırlıyoruz.
Houston 1836'lı yıllarda kurulmuş ve
adını da emekli bir general olan ve bir dönem Teksas'ta devlet başkanlığı
yapmış olan Sam Houston'dan alıyor.
Merkez nüfusu 2 milyon civarında olan,
kentin çevresi ile birlikte nüfusu 6 milyonu aşıyor.
Houston'u önemli kılan bir diğer
özelliği ise Amerika Birleşik Devletleri'nin en önemli ihraç limanı olması.
Ülkenin 4. büyük kenti olan Houston'un öneminin Panama Kanalı'nın
genişletilme çalışmalarından sonra daha artacağına dikkat çekiliyor.
Belediye Başkanı Annise Parker,
kentinde Türklerin, havacılık, uzay ve doğal gaz ile inşaat alanında yatırım
yapabileceklerini, bunun yanında, kenti merkez olarak kullanıp, Güney
Amerika'ya açılmanın kolaylığını vurguluyor. Kentinin tam bir halklar mozaiği
olduğunu vurgulayan Houstonlular, Türklerin kendilerini yalnız bırakmayacağına
inanıyorlar.
Türk Hava Yolları'nın Houston seferleri
ise zaten uzaklığı ortadan kaldırdığına göre,'Ver elin Houston !' diyelim
mi?...
Unutmadan şunu da eklemeliyim ki,
Houston ile İstanbul aynı zamanda kardeş kentler...
Bu kardeşliğin de zaten var olan
yakınlaşmayı daha da pekiştirmekte ciddi bir katkısı olacağı kuşkusuz.
Bütün bu gelişmelerin en dikkat çeken
yanı ise, artık Amerika Birleşik Devletleri'nden, Türk İş Dünyasından,
öğrencisine, turistinden, sanatseverine kadar değişen geniş, Türk yelpazeye
davet gelmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder