26 Ağustos 2014 Salı

machine parpaing,pondeuse blocs beton, machine bloc beton



haberler

6 Şubat 2014 Perşembe

BLOK MASINI

BLOK MAŞINİ (BRİKET MAKİNESİ) SEKTORUNDAKI OZUNDƏN ƏMİN VE TAM MÜŞTƏRİ MƏMNUNİYYƏTİ MƏQSƏDLİ ÇALIŞMALARIMIZ QARŞILIĞINI BUGÜN BAZAR PAYIMIZIN YÜKSEK OLUŞU GÖSTƏRİLMİŞTİR.
İSTEHSAL ETDİYİMİZ BLOK MAŞINALARINA (BRİKET MAKİNESİ) VERDİĞİMİZ 2 İLLİK ŞƏRTSİZ ZƏMANƏT VAXTINI TƏMİRAT VƏ BAXIMINI GERÇƏKLƏŞDİRDİYİMİZ İKİNCİ ƏL BLOK MAŞINALARINA’DA  VERƏRƏK SEKTORDA BİR İLKİ GERÇƏKLƏŞDİRDİK.
GÜNÜMÜZDE BLOK MAŞINALARI (BRİKET MAKİNESİ) SEKTORUNDA ƏSASƏN İŞƏ YENİ BAŞLAYAN İSTİFADƏÇİLƏR AXTARIŞLARINI İNTERNET TƏRƏFİNDƏN ETDİKLƏRİNİ,TƏCRÜBƏSİZ VƏ HEÇ BİR KEYFİYƏT STANDARTI OLMAYAN FİRMALARIN İSTEHSALI SATIN ALDIQLARINDA SONRADAN XOŞAGƏLMƏZ SÜRPRİZLƏRLƏ QARŞILAŞTIQLARINI GÖRDÜK.
BİZ BEYAZLI GROUP OLARAQ BUGÜN İNTERNET TƏRƏFİNDƏN SATILIK BLOK MAŞINI, BLOK MAŞINLARININ QİYMƏTLƏRİ YADA BLOK MAŞINI İSTEHSALI KİMİ HƏRHANSI BİR KƏLİMƏ AXTARILDIĞINDA İSTEHSALINI ETDİYİMİZ BÜTÜN MAŞINLARA AİD QİYMƏTLƏRİ , TEXNİK ŞƏRTNAMƏLƏRİ İLE BİRLİKDƏ SONRADAN HEÇBİR XOŞAGƏLMƏZ SÜRPRİZE FÜRSƏT VERMƏYƏCƏK ŞEKİLDƏ YAYINLAYABİLƏN ŞƏFFAF BİR FİRMA OLMAYA ÖZEN GÖSTƏRİRİK.
AYRICA HƏR İL 4 DƏFƏ YARATDIĞIMIZ KAMPANYALAR SAYƏSİNDƏ YENİ BLOK MAŞINLARI QİYMƏTLƏRİNİ İKİNCİ ƏL BLOK MAŞINLARINDAN SƏRFƏLİ HALA GƏTİRDİK.
BÜTÜN BU ÇALIŞMALARIMIZIN NETİCƏSİNDƏ BLOK MAŞINLARI SEKTORUNE AİD GƏLƏN TƏLƏPLƏRİN YOĞUNLUĞU BİZİ İKİNCİ ƏL BLOK MAŞINLARI İŞİNİ AYRI BİR FİRMA SAHƏSİ ALTINDA ETMƏYƏ ,BU ŞEKİLDƏ DAHA QURUMSAL,TƏSİRİN VƏ QISA VAXTDA NƏTİCƏYƏ ÇATA BİLƏCƏK HALA GƏTİRMƏYƏ SÖVQ ETMİŞDİR.
BU MƏZMUNDA 2009 İLİNDƏ PRESMAC MARKASI ADI ALTINDA İKİNCİ ƏL BLOK MAŞINLARI SEKTORUNDA AİD FİRMAMIZI,YENİ BLOK MAŞINLARI İSTEHSALI FİRMAMIZ OLAN BEY-SAN-MAK DAN TAMAMƏN AYIRARAQ SƏRBƏST ÖZ TEKXİK KADROSU İLƏ BİRLİKTƏ QURDUQ.
GÜNÜMÜZDƏ FİRMAMIZ HEM YENİ BLOK MAŞINLARI İSTEHSALINDA BEY-SAN-MAK OLARAQ,HEMDE İKİNCİ ƏL BLOK MAŞINLARI  SEKTORUNA PRESMAC OLARAK HƏM QİYMƏTLƏRİ,HƏM TEKXİK VƏ SATIŞ STRATEQİASİ OLARAQ ŞƏFFAF BİR ANLAYIŞININ OLMASI MÜNASEBETİ İLƏ BAZARDAN HƏDƏFLƏDİYİ PAYI ALMANIN DÜZGUN QÜRURUNU YAŞAMAQDADIR.
DAHA DƏQİQ MƏLUMAT ÜÇÜN+9 0 549 325 66 61 NOLU GSM ‘den ƏLAQƏ SAXLAYA BİLƏRSİNİZ. ANAR NAZAROV

4 Şubat 2014 Salı

Bims Makinası

Bims makinası (makinesi) son yıllarda, özellikle ısı-ses izolasyonu ve öz ağırlığı bakımından normal yapı elemanlarına nazaran oldukça büyük avantajlara sahip olan hafif agregalı yapı elemanları, gittikçe artan bir eğilimle kullanım alanı bulmaya başlamıştır. Bims makinası (makinesi) malzemelerin hafifliğinin temel unsur olmasının yanında, ürünün doğal bir hammaddeden olması, yüksek sıcaklıklara dayanabilmesi, ısısal konforun sağlanması açısından ısı izolasyonu sağlaması gibi özelliklerin bulunması tercih edilir. Bims makinası (makinesi) sektöründeki kendinden emin ve tam müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımız karşılığını bugün pazar payımızın yüksek oluşu göstermiştir. Ürettiğimiz bims makinalarına verdiğimiz 2 yıllık koşulsuz garanti sürecini tamirat ve bakımını gerçekleştirdiğiz ikinci el bims makinalarına da vererek sektörde bir ilki gerçekleştirdik. Günümüzde bims makinası (makinesi) sektöründe özellikle işe yeni başlayan tüketicilerin araştırmalarını internet üzerinden yaptıklarından, deneyimsiz ve hiç bir kalite standardı olmayan firmaların üretimleri satın alındıklarında sonradan kötü sürprizlerle karşılaştıklarını gözlemledik. Biz BEYAZLI GROUP olarak bugün internet üzerinden satılık bims makinası | bims makinesi, bims makinası | bims makinesi ya da bims makinası imalatı | bims makinesi imalatı gibi herhangi bir kelime arandığında imalatını yaptığımız tüm ürünlere ait fiyatları, teknik şartnameleri ile birlikte sonradan hiç bir kötü sürprize fırsat vermeyecek şekilde yayınlayabilen şeffaf bir firma olmaya özen gösterdik. Ayrıca her yıl 4 defa düzenlediğimiz kampanyalar sayesinde yeni bir bims makinası | bims makinası fiyatlarını ikinci el bims makinası fiyatlarından daha cazip hale getirdik. Tüm bu çalışmalarımızın neticesinde bims makinası (makinesi) sektörüne ait gelen taleplerin yoğunlu bizi ikinci el bims makinası | bims makinesi işini ayrı bir firma çatısı altında yapmaya, bu şekilde daha kurumsal, etkin ve kısa sürede sonuca ulaşılabilir hale getirmeye sevk etmiştir. Bu bağlamda 2009 yılında PRESMAC markası adı altında ikinci el bims makinası (makinesi) sektörüne ait firmamızı, yeni bims makinaları üretim firmamız olan BEY-SAN-MAK ‘tan tamamen ayrılarak bağımsız kendi teknik kadrosu ile birlikte kurduk. Günümüz firmamız hem yeni bims makinası | bims makinesi üretiminde BEY-SAN-MAK olarak, hem de ikinci el bims makinası sektörüne PRESMAC olarak gerek fiyatları, gerek teknik ve satış stratejisi olarak şeffaf bir anlayışının olması münasebeti ile pazardan hedeflediği payı almanın haklı gururunu yaşamaktadır.

27 Aralık 2013 Cuma

6.2 MİLYAR DOLARLIK İŞ MAKİNASI DEVLERİ

TüRKİYE İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), dünya iş makinası sektörünü İstanbul’da bir araya getiriyor. Bilim ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün katılımında ve himayesinde, Ekonomi Bakanlığı’nın desteğinde gerçekleşecek olan ‘Uluslararası İş Makinaları Kongresi: 2023’e 10 kala’ 19-20 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul Green Park Otel’de düzenlenecek. İMDER bünyesinde düzenlenecek olacak kongre, Türkiye’de bir ilki temsil ediyor. sanayi Bakanı da katılacak Açılış konuşmasını Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yapacağı kongrede, iş makinası sektörüne küresel anlamda yön veren dev firmaların üst düzey yöneticileri, sektörün geleceğini İstanbul’da ele alacak. Caterpillar, Komatsu, Liebherr ve JCB gibi dev firmaların CEO’ları hem Türkiye’de olası yatırımları ele alacak, hem de küresel iş makinası sektörünün geleceğine İstanbul’dan bakacak. Kongreye katılacak yaklaşık 70 CEO, 220 milyar dolar gibi bir parayı yönetiyor. Kongre, paneller ve oturumlar halinde düzenlenecek. Panelistler arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Habib Soluk gibi önemli isimler yer alıyor. Son gün düzenlenecek CEO kahvaltısında ise Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ali Naci Koru ‘Dünyanın Parlayan İncisi Türkiye, Fırsatlar ve Tehditler, Dış Politika’ başlığı altında bir konuşma yapacak.
Türkiye, dünyada 11. sırada

Sektörü oluşturan firmalar 127 ülkeye ihracat yapıyor. Türkiye şu anda Avrupa’nın en büyük 4. iş makinaları pazarı konumunda. Dünyada ise 11. sırada yer alıyor. Sektörde 600 firma, 100 imalatçı firma ve 220 yan sanayi firması faaliyet gösteriyor. İKİ gün sürecek olan kongrede ayrıca mini fuar alanında iş makinaları sergilenecek. Geçmişten geleceğe Türkiye’de iş makinalarının dönüşümü, fotoğraflar ile zaman tüneli konseptinde katılımcılara sergilenecek. İş makinası sektörü Türk ekonomisinde önemli bir paya sahip. Bu sektörün yıllık ekonomik hacmi 6.2 milyar dolar. 14 bin kişi sektörde istihdam ediliyor. Bunun 7 bin 500’ü imalat sanayisinde çalışıyor. Türk iş makinası sektörü ihracatın lokomotif sektörleri arasında yer alıyor.



6.2 MİLYAR DOLARLIK İŞ MAKİNASI DEVLERİ

TüRKİYE İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), dünya iş makinası sektörünü İstanbul’da bir araya getiriyor. Bilim ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün katılımında ve himayesinde, Ekonomi Bakanlığı’nın desteğinde gerçekleşecek olan ‘Uluslararası İş Makinaları Kongresi: 2023’e 10 kala’ 19-20 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul Green Park Otel’de düzenlenecek. İMDER bünyesinde düzenlenecek olacak kongre, Türkiye’de bir ilki temsil ediyor. sanayi Bakanı da katılacak Açılış konuşmasını Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün yapacağı kongrede, iş makinası sektörüne küresel anlamda yön veren dev firmaların üst düzey yöneticileri, sektörün geleceğini İstanbul’da ele alacak. Caterpillar, Komatsu, Liebherr ve JCB gibi dev firmaların CEO’ları hem Türkiye’de olası yatırımları ele alacak, hem de küresel iş makinası sektörünün geleceğine İstanbul’dan bakacak. Kongreye katılacak yaklaşık 70 CEO, 220 milyar dolar gibi bir parayı yönetiyor. Kongre, paneller ve oturumlar halinde düzenlenecek. Panelistler arasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Mehmet Habib Soluk gibi önemli isimler yer alıyor. Son gün düzenlenecek CEO kahvaltısında ise Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ali Naci Koru ‘Dünyanın Parlayan İncisi Türkiye, Fırsatlar ve Tehditler, Dış Politika’ başlığı altında bir konuşma yapacak.
Türkiye, dünyada 11. sırada

Sektörü oluşturan firmalar 127 ülkeye ihracat yapıyor. Türkiye şu anda Avrupa’nın en büyük 4. iş makinaları pazarı konumunda. Dünyada ise 11. sırada yer alıyor. Sektörde 600 firma, 100 imalatçı firma ve 220 yan sanayi firması faaliyet gösteriyor. İKİ gün sürecek olan kongrede ayrıca mini fuar alanında iş makinaları sergilenecek. Geçmişten geleceğe Türkiye’de iş makinalarının dönüşümü, fotoğraflar ile zaman tüneli konseptinde katılımcılara sergilenecek. İş makinası sektörü Türk ekonomisinde önemli bir paya sahip. Bu sektörün yıllık ekonomik hacmi 6.2 milyar dolar. 14 bin kişi sektörde istihdam ediliyor. Bunun 7 bin 500’ü imalat sanayisinde çalışıyor. Türk iş makinası sektörü ihracatın lokomotif sektörleri arasında yer alıyor.


KONUT KREDİSİNDE YOL

Dünyadaki bol likidite bankaların tahvil-bono ihraçları ile Türkiye’ye akarken, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesi ve hemen ardından beklenen ikinci not artışı gayrimenkul piyasalarını canlandırdı.
Faizdeki düşüş ve kampanyalar tüketiciye yaradı. Bazı bankaların faizlerini yüzde 0.65’e kadar çekmesi taksit miktarını bir anda 120 ay vadeli 100 bin TL’lik kredide 400 lira düşürdü.
Bankacılar, konut kredilerinin geçen yılın aynı dönemine göre 2 kat daha hızlı olduğunu belirtirken yıl sonuna kadar kredi hacmininde 100 milyar TL’ye ulaşmasını öngörüyorlar.
Bankacılar özellikle son 2 haftada konut kredisi talebinin yüksek olduğunu ifade ederken, aylık taksit ödemesinin de düşmesi ile kredi alabilecek kesimin genişlediğine işaret ediliyor. Mevduat bankalarının, yılbaşında 79 milyar TL düzeyinde bulunan konut kredi hacmi Nisan sonunda 86.4 milyar TL’ye ulaşırken katılım bankaları dahil konut kredi hacmi 85.9 milyar TL’den 94.0 milyar TL’ye geldi.
Taksit düştü müşteri arttı
Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, konut kredi hacminin bu yıl çok rahat bir şekilde 100 milyar TL’yi devireceğini düşünüyor. Tözge, geçen yılın tamamında yüzde 14 büyüyen konut kredi hacminin 2013 sonunda yüzde 27 civarında artmasını beklediklerini işaret ederek “Neredeyse geçen senenin iki katı kadar büyüme var. Özellikle PPK’da Merkez Bankası’nın faiz indirmesi, not artırımı ve likidite bu canlılığın temel sebebi oldu. Üstelik, genel olarak nisan, mayıs ve haziran aylarında mevsimsellik etkisi ile de konut kredilerinin genel olarak hızlanma yaşadığı aylardır” dedi.
Tözge, geçen sene konut kredisi faizinin yüzde 1-1.1 düzeyinde olduğuna da işaret ederek bugünlerde ağırlıklı bandın yüzdde 0.70-0.75 olduğunu aktardı. Tözge, faizlerin bundan sonra çok hızlı bir düşüş yaşamasını beklemediğini ve ancak çok minimal hareketler olabileceğini de vurguladı. Tözge “Tüketicinin ödeyeceği taksitte son 6 aya baktığınızda yüzde 20’lik bir düşüş var. Örneğin aylık taksit 2.000 TL iken alamayan kişiler faizlerin düşüşü ile taksit tutarının 1.500 TL’ye inmesi ile kredi kullanabilir hale geliyor. Dolayısıyla hedef kitlede de bir artış var” dedi. İkinci elde hareketlendi Yapı Kredi Kişisel Bankacılık Pazarlama ve Konut Finansmanı Direktörü İsmet Erdem bugün yüzde 0.70 - 0.80 bandında seyreden konut kredisi faiz oranlarının 2013’ün ikinci çeyreğinde aşağı yönlü trendini koruyacağını öngördüklerini ifade ederek “Faiz oranlarındaki düşüş paralelinde özellikle ikinci el konut talebinin arttığını gözlemliyoruz. İnşaat sektörünün yeni proje lansmanları ile projeden konut kredisi satışları da hareketlendi. Bunlara ek olarak, yabancıya konut satışı ve kentsel dönüşüm projeleri de hem arz, hem de talep yönlü olarak sektörün büyümesinde etkili oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Faiz daha çok düşmez
Şeker Finans Genel Müdürü Bahadır Teker de faizde bundan sonra çok hızlı düşüşler beklemediğini söyledi. Teker, “Hem mevsimsellik, hem de piyasalardaki gelişmeler konut kredisi kullanımını hızlandırdı” dedi. Bu yıl içinde konut kredisi stok hacminin de çok rahat bir şekilde 100 milyar TL düzeyini aşmasının beklenebileceğini de aktardı. Teker, “Faizlerdeki düşüş ve artan talep tüketici bazında da değişim yaşatıyor. Gelir seviyesi daha düşük olan kişilerde de yaygınlaşma var. Ayrıca talebin dağılımı olarak baktığınızda sadece İstanbul ve Ankara değil hatta Anadolu kentlerinin daha hızlı büyüme rakamları olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. Teker, tüketicinin artık daha uzun vadeli konut kredisi kullandığını da anlattı.
Anadolu, ilk 5 ili geçer
Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay, toplamda en çok konut kredisi hacmi olan ilk 5 ilin İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa olarak sıralandığıan işaret ederek “Ancak Anadolu da ciddi projeler gelmeye başladı,bundan sonra ilk 5 ilin dışındaki şehirlerde daha yüksek büyüme olacağını görüyoruz. Nitekim ilk 5 şehirin dışındaki konut kredisi kullanımlarının toplamdaki payları da artış gösteriyor” dedi. Atay, geçen yıl ağustos ayından beri faiz oranlarının düşmeye devam ettiğini aktararak “Merkez Bankası politikalarında değişiklik ya da yurt dışı piyasalarda farklı bir senaryo söz konusu olmazsa, faizlerin 2013 boyunca bu seviyelerde kalacağını düşünüyoruz” dedi.

Finansbank Perakende Bankacılık Direktörü Enis Kurtoğlu ise konut kredileri piyasasının son dönemde oldukça canlandığını vurgulayarak “Bu yıl, konut kredisi faizleri yüzde 0.70-0.80 aralığına geriledi. Bu oranlar, bugüne kadar konut kredileri faizlerinde gördüğümüz en iyi seviyeler. Konut kredilerinde faiz oranlarının düşmesi kullanılan kredilerin vadelerinin de uzamasına neden oldu. Faiz etkisinin azalması müşterileri daha uzun vadelerde kredi kullanmaya teşvik ediyor” diye konuştu. KrediPazarı.com’un Genel Koordinatörü Özlem Kılıç ise mayıs ayında 19 bankanın 120 ay vadede konut kredisi ortalamasının %0.82’ye, 60 ay vade ise % 0.79  düzeylerine kadar oranın indiğini kaydetti.

KONUT KREDİSİNDE YOL

Dünyadaki bol likidite bankaların tahvil-bono ihraçları ile Türkiye’ye akarken, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesi ve hemen ardından beklenen ikinci not artışı gayrimenkul piyasalarını canlandırdı.
Faizdeki düşüş ve kampanyalar tüketiciye yaradı. Bazı bankaların faizlerini yüzde 0.65’e kadar çekmesi taksit miktarını bir anda 120 ay vadeli 100 bin TL’lik kredide 400 lira düşürdü.
Bankacılar, konut kredilerinin geçen yılın aynı dönemine göre 2 kat daha hızlı olduğunu belirtirken yıl sonuna kadar kredi hacmininde 100 milyar TL’ye ulaşmasını öngörüyorlar.
Bankacılar özellikle son 2 haftada konut kredisi talebinin yüksek olduğunu ifade ederken, aylık taksit ödemesinin de düşmesi ile kredi alabilecek kesimin genişlediğine işaret ediliyor. Mevduat bankalarının, yılbaşında 79 milyar TL düzeyinde bulunan konut kredi hacmi Nisan sonunda 86.4 milyar TL’ye ulaşırken katılım bankaları dahil konut kredi hacmi 85.9 milyar TL’den 94.0 milyar TL’ye geldi.
Taksit düştü müşteri arttı
Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, konut kredi hacminin bu yıl çok rahat bir şekilde 100 milyar TL’yi devireceğini düşünüyor. Tözge, geçen yılın tamamında yüzde 14 büyüyen konut kredi hacminin 2013 sonunda yüzde 27 civarında artmasını beklediklerini işaret ederek “Neredeyse geçen senenin iki katı kadar büyüme var. Özellikle PPK’da Merkez Bankası’nın faiz indirmesi, not artırımı ve likidite bu canlılığın temel sebebi oldu. Üstelik, genel olarak nisan, mayıs ve haziran aylarında mevsimsellik etkisi ile de konut kredilerinin genel olarak hızlanma yaşadığı aylardır” dedi.
Tözge, geçen sene konut kredisi faizinin yüzde 1-1.1 düzeyinde olduğuna da işaret ederek bugünlerde ağırlıklı bandın yüzdde 0.70-0.75 olduğunu aktardı. Tözge, faizlerin bundan sonra çok hızlı bir düşüş yaşamasını beklemediğini ve ancak çok minimal hareketler olabileceğini de vurguladı. Tözge “Tüketicinin ödeyeceği taksitte son 6 aya baktığınızda yüzde 20’lik bir düşüş var. Örneğin aylık taksit 2.000 TL iken alamayan kişiler faizlerin düşüşü ile taksit tutarının 1.500 TL’ye inmesi ile kredi kullanabilir hale geliyor. Dolayısıyla hedef kitlede de bir artış var” dedi. İkinci elde hareketlendi Yapı Kredi Kişisel Bankacılık Pazarlama ve Konut Finansmanı Direktörü İsmet Erdem bugün yüzde 0.70 - 0.80 bandında seyreden konut kredisi faiz oranlarının 2013’ün ikinci çeyreğinde aşağı yönlü trendini koruyacağını öngördüklerini ifade ederek “Faiz oranlarındaki düşüş paralelinde özellikle ikinci el konut talebinin arttığını gözlemliyoruz. İnşaat sektörünün yeni proje lansmanları ile projeden konut kredisi satışları da hareketlendi. Bunlara ek olarak, yabancıya konut satışı ve kentsel dönüşüm projeleri de hem arz, hem de talep yönlü olarak sektörün büyümesinde etkili oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Faiz daha çok düşmez
Şeker Finans Genel Müdürü Bahadır Teker de faizde bundan sonra çok hızlı düşüşler beklemediğini söyledi. Teker, “Hem mevsimsellik, hem de piyasalardaki gelişmeler konut kredisi kullanımını hızlandırdı” dedi. Bu yıl içinde konut kredisi stok hacminin de çok rahat bir şekilde 100 milyar TL düzeyini aşmasının beklenebileceğini de aktardı. Teker, “Faizlerdeki düşüş ve artan talep tüketici bazında da değişim yaşatıyor. Gelir seviyesi daha düşük olan kişilerde de yaygınlaşma var. Ayrıca talebin dağılımı olarak baktığınızda sadece İstanbul ve Ankara değil hatta Anadolu kentlerinin daha hızlı büyüme rakamları olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. Teker, tüketicinin artık daha uzun vadeli konut kredisi kullandığını da anlattı.
Anadolu, ilk 5 ili geçer
Garanti Mortgage Genel Müdürü Murat Atay, toplamda en çok konut kredisi hacmi olan ilk 5 ilin İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa olarak sıralandığıan işaret ederek “Ancak Anadolu da ciddi projeler gelmeye başladı,bundan sonra ilk 5 ilin dışındaki şehirlerde daha yüksek büyüme olacağını görüyoruz. Nitekim ilk 5 şehirin dışındaki konut kredisi kullanımlarının toplamdaki payları da artış gösteriyor” dedi. Atay, geçen yıl ağustos ayından beri faiz oranlarının düşmeye devam ettiğini aktararak “Merkez Bankası politikalarında değişiklik ya da yurt dışı piyasalarda farklı bir senaryo söz konusu olmazsa, faizlerin 2013 boyunca bu seviyelerde kalacağını düşünüyoruz” dedi.

Finansbank Perakende Bankacılık Direktörü Enis Kurtoğlu ise konut kredileri piyasasının son dönemde oldukça canlandığını vurgulayarak “Bu yıl, konut kredisi faizleri yüzde 0.70-0.80 aralığına geriledi. Bu oranlar, bugüne kadar konut kredileri faizlerinde gördüğümüz en iyi seviyeler. Konut kredilerinde faiz oranlarının düşmesi kullanılan kredilerin vadelerinin de uzamasına neden oldu. Faiz etkisinin azalması müşterileri daha uzun vadelerde kredi kullanmaya teşvik ediyor” diye konuştu. KrediPazarı.com’un Genel Koordinatörü Özlem Kılıç ise mayıs ayında 19 bankanın 120 ay vadede konut kredisi ortalamasının %0.82’ye, 60 ay vade ise % 0.79  düzeylerine kadar oranın indiğini kaydetti.

18 Aralık 2013 Çarşamba

İŞ KAZALARI

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, Türkiye'deki iş kazalarının 3'te 1'inin inşaat sektöründe meydana geldiğini söyledi.
''İnşaat Sektöründe Gerçekleştirilen Programlı Teftişler ve Sektöre İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Genel Bakış'' konulu çözüm arama konferansı Ramada Plaza Otel'de düzenlendi.
Konferansta konuşan Koçoğlu, Türkiye'nin iş kazaları açısından karnesinin kötü olduğunu savundu.

Türkiye'nin Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre, iş kazaları sonucu ölümlerde sadece El Salvador ve Cezayir'den daha iyi durumda olduğunu ifade eden Koçoğlu, ''Türkiye'de günde ortalama 172 iş kazası meydana geliyor, bu kazalarda 3 işçi hayatını kaybederken, 5 işçi de iş göremez hale geliyor'' diye konuştu.

Koçoğlu, inşaat sektörünün istihdam potansiyeliyle de bağlantılı olarak iş kazalarının en çok yaşandığı sektörlerin başında yer aldığını belirterek, ''Türkiye'deki iş kazalarının 3'te 1'i ne yazık ki inşaat sektöründe meydana geliyor'' ifadesini kullandı.

İnşaat sektöründeki işçilerin büyük bölümünün ''önlenebilir'' iş kazaları nedeniyle kaybedildiğine dikkati çeken Koçoğlu, iş kazalarının önlenebilmesi için işverenler kadar işçilerin de üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek zorunda olduklarını kaydetti.

Koçoğlu, işverenlerin iş kazalarını önlemek adına alınması gereken önlemleri maliyet değil, yatırım olarak değerlendirmeleri gerektiğine işaret ederek, çalışanların ise bir anlık dikkatsizliklerinin ve ihmallerinin hayatlarına mal olabileceği bilinci ile hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Sıfır İş Kazası
İnşaat sektöründe hedeflerinin ''sıfır iş kazası'' olduğunu vurgulayan Koçoğlu, ''Bu hedefe ulaşabilmek için öncelikle nitelikli, bilinçli işgücünü istihdam etmeli, özellikle şantiyelerimizde gereken önemleri almalı ve en önemlisi de düzgün bir denetim sistemi kurmalıyız'' değerlendirmesinde bulundu.
Koçoğlu, İNTES'in iş kazalarını en aza indirmek adına mesleki eğitime önem verdiğinin altını çizerek, 2004 yılında ''Türkiye Eğitim Şantiyesi''ni kurduklarını ifade etti.
Mesleki eğitim ve belgelendirmenin söz konusu sektör için çok önemli olduğunu kaydeden Koçoğlu, İNTES'in Mesleki Yeterlilik Merkezi ile sektör çalışanlarının yeterliliklerini belgelendirdiğini söyledi.

''Programlı teftişler sektör için çok önemli''
İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Koçoğlu, inşaat sektöründe uygulanan programlı teftişlerin işyerlerinin ve işçilerin güvenliği açısından önemli olduğunu da belirterek, yapılan teftişlerde özellikle hayati tehlike içeren unsurlarla ilgili ciddi yaptırımlar uygulandığına dikkati çekti.

İş Sağlığı ve Güvenliği konusuna Türkiye'de hassasiyetin oluşması için sadece kötünün cezalandırıldığı değil, iyinin de ödüllendirildiği bir sistemin daha işlevsel olacağını vurgulayan Koçoğlu, bilinçli vatandaş, işçi ve işvereninin iş kazalarının önlenmesinde çözüm merkezini oluşturacağını belirtti. Koçoğlu, ''İnsana yatırım yaparak, bu üzücü olayları en aza indirgeyebiliriz'' ifadesini kullandı.


17 Aralık 2013 Salı

DEMİR İNŞAAT

Demir İnşaat'ı erken teslim heyecanı sardı. 29 yıldır sayısız proje üreten şirket, sektördeki güvenilirliğini bir kez daha kanıtlıyor. Ayışığı Vadi Evleri projesinin başlangıcında 2013 yaz ayları olarak düşünülen teslim tarihi, Nisan 2013 olarak kesinleşti.

Demir İnşaat, tüm projelerinde kaliteyi ayrıntılarla birleştirirken; inşa ettiği konutları tam zamanında hatta erken teslim ederek başarısını bu açıdan da ortaya koyuyor. Ayışığı Vadi Evleri için geçtiğimiz yılın sonlarında verdiği ‘erken teslim' müjdesini gerçeğe dönüştüren Demir İnşaat, anahtar teslimler için geri sayıma başladı.

Ayışığı Vadi Evleri'nin inşaatını yüzde 90 oranında tamamlayan Demir İnşaat; konutların ince detay çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Proje başlangıcında teslim tarihi olarak 2013 yaz ayları hedeflenirken, konut sahipleri Ayışığı Vadi'deki yeni evlerine eksiksiz olarak Nisan ayında taşınabilecek.   

Tüm projelerinde konfor ve kullanıcı memnuniyetini ön planda tutmaya özen gösterdiklerini vurgulayan Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, "Ayışığı Vadi Evleri projemizde teslimlerimize iki ay kaldı. Çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda; uygulayacağımız mutfaklardaki renkleri, konut sahiplerinin seçimine sunduk. Konut tiplerine göre en çok tercih edilen renkleri tespit ettik ve şu an uyguladığımız mutfaklarda bu renkleri kullanıyoruz. Tüm projelerimizde ‘Demir İnşaat Dostları'nın mutluluğunu ön planda tuttuk. Bizler şu an bir projemizi daha başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Bundan sonraki projelerimizde de hedeflerimiz aynı, bize güvenen yeni dostlarımızla büyüyerek yolumuza devam edeceğiz." dedi.


16 Aralık 2013 Pazartesi

MAKİNE VE AKSAMLARI İHRACATI

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgiye göre, makine ve aksamları sektöründe ihracat yapan firmalar, ocak-kasım dönemi performansını geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 7,5 artırdı.

Sektör, yılın 11 ayında 5 milyar 230 milyon 84 bin dolarla Türkiye ihracatının yüzde 3,8'ini karşıladı.

Makine ve aksamları sektöründe ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırada Almanya yer aldı. Söz konusu dönemde Türkiye'den bu ülkeye yapılan
ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 düşüşle 485 milyon 442 bin
dolar oldu.

Rusya'ya 407 milyon 111 bin dolar, Irak'a 356 milyon 962 bin dolar, ABD'ye 218 milyon 808 bin dolar ve İran'a 214 milyon 283 bin dolarlık ihracat yapıldı.

En fazla ihracat İstanbul'dan

Makine ve aksamları sektöründe söz konusu dönemde en fazla ihracat, 1 milyar 863 milyon 242 bin dolarla İstanbul'dan yapılırken, İstanbul'u 913 milyon 473 bin dolarla Ankara izledi.

Bu yılın kasım ayında ise makine ve aksamları ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 oranında artarak, 535 milyon 749 bin dolar oldu.


14 Aralık 2013 Cumartesi

YENİ ÜRETİM TESİSİ

İnşaat sektörünün güçlü şirketleri arasında yer alan Kar Group’un yapı kimyasalları sektöründe faaliyet gösteren markası Karkim, gücünü artırmaya hazırlanıyor. Bursa’da yeni üretim tesisini açmaya hazırlanan Karkim Yapı Kimyasalları’nın gündemindeki çalışmaları Genel Müdür Erol Üçüncü ile konuştuk.
Beton, yapı kimyasalları gibi inşaat sektörünün birçok alanında hizmet veren Kar Group’un gelişim sürecinden bahseder misiniz?
Kar Group, ilk olarak 1969 yılında Pendik’te insaat malzemeleri satısıyla ticari hayatına basladı 1973 yılı madencilik sektöründe  ımalat baslangıcımız.. Kısa zamanda uzmanlaştığımız sektörde, zamanla kalemlerimizi geliştirerek inşaat sektörünün birçok alanında hizmet vermeye başladık. Nitekim 1989 bursa orhangazıde agrega uretımı ve karkireç  markasıyla kireç üretimine,1997 yılında Kar Beton markası adı altında Gebze’de  hazır beton üretimine başladık,Bugün ıtıbarıyle Bursa bolgesınıde 6 tesısımız İstanbul bolgesınde 3 tesısımızle pazarın etkın,degerli markası olmayı basarmıstır. 2007 yılında  Gebze Kocaeli’nde asfalt tesisimizi kurduk ve buradaki tesisimizde seyyar asfalt plenti ile muhtelif projelere hizmet vermeye başladık. Bu markamızla mekanik alt temel, plentmiks temel, bitümlü temel, binder, aşındırma modifiye, stone mastic, renkli, gürültü azaltıcı asfalt çeşitlerimizi üreterek taşıma, serme ve sıkıştırma işlemlerinin tümünü gerçekleştiriyoruz. Aynı yıl prefabrik beton elemanları tesisimizle parke,bordur,peyzaj urünlerimizin üretimini gercekleştirdik. Kısa zaman sonra Kar Dem Demir markamızla inşaat sektörüne Bursa ve İstanbul depolarımızdan demir satışına başladık. 2011 yılında ise Grubumuzun yeni markası olan Karkim ile kuru karışımlı çimento esaslı harçları ve beton katkıları üretimine başladık.  
Kar Group’un en geç üyesi olan Karkim markasıyla yapı kimyasalları sektöründe, faaliyet göstermeye nasıl karar verdiniz?
Karkim; agrega, beton, kireç, asfalt ve parke taşı üretimi yapan Grubumuzun en yeni markasıdır fakat ürün cesitliligiyle de deger ve önem verdigimiz markamızdır. Düsünün, grubumuzun en önemli uzmanlıgı maden,bunu entegreleşen uretim tesıslerıyle kullanarak beton,kirec,asfalt,beton elemanları olarak pazara en ust kalitede ve hizmet anlayısıyla sunuyorsunuz ve  musteriyle iliksimiz temelinden baslıyor,demir,yol ,peyzajıyla iliskiniz devam ediyor. Grup olarak büyüme hedeflerimiz var ve asıl uzmanlıgımız insaat. İşte Karkim  markamız bu planlı ve etkin büyüme planımızın tamamlayıcı yeni halkasıdır. Bir şantiyenin temelinde çatısına kadar hem kaba malzemelerini  hem de ince malzemelerini üreterek hizmet veren bir  firma olmak en önemli değismez hedefimizdir, bu sebeple yapı kimyasalları sektöründe de faaliyet göstermeye karar verdik.bu bizim misyonumuzun sadece bir  adımıdır. Yapı kimyasalları üzerine çalışma yapmaya karar verdikten sonra, yaklaşık iki yıl  boyunca pazar araştırması yaptık. Üretim tesisimizi en modern teknolojik,yüksek kapasiteli makinelerle donattık ve  sektöre kaliteli bir hizmet vermeyi amacladıgımız için arge , yönetim ve teknik kadrolarımızı bu hedef doğrultusunda oluşturduk.Biz Karbeton olarak Türkiye’nin en güçlü beton üreticileri arasındayız ve buna bağlı olarak da Karkim bünyesinde beton katkıları bizim için büyük önem taşıyor. Kendi beton katkılarımızın tamamını Karkim Yapı Kimyasalları olarak üretiyoruz. Ayrıca sektördeki diğer beton  üreticilerine de bu hizmeti sunuyoruz. Beton katkılarımızın ve,yardımcı malzemelerimizin bayi kanalında  raflardan  satısları devam etmektedir  . Bir diğer ürün grubumuz yalıtım malzemeleridir. Hem su yalıtımında hem de ısı yalıtımında geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. ‘Kartherm ısı yalıtım sistemi’ ile güçlü projelerde yer almaya devam ediyoruz,Marmara bölgesinin dısındaki bayilik olusumlarımızla birlikte satışlarımızda bizi memnun etmektedir. Su yalıtımın da ise çimento esaslı tek bileşenli, iki bileşenli malzemelerimizle, sürme bitüm esaslı diğer malzemelerimizle pazar da etkin bir oyuncu olacağımızıa olan inancımızımız tamdır. Yalıtım malzemelerinin yanında seramik yapıştırıcıları, hazır sıvalar, tamir harçları, zemin uygulamaları, mastikler, kireç ve horasan harçları da ürün gamımız için de yer almaktadır.
Karkim’in toplam üretim gücü ne kadar?
Şu andaki üretim kapasitemiz  saatte 50 ton.. Bursa’daki yeni tesisimizde ise üretim için iki mikserimiz bulunuyor. Bu sebeple buradaki tesisimizde saatte 70 ton kapasiteyi yakalayabiliyoruz. Buradaki ön çalışmalarımız bitti birkaç ay içinde üretime başlayacağız. Gelecek yıl yapacağımız yatırım çalışmalarımızla mevcut kapasitemiz daha da artırmayı hedefliyoruz. Nitekim Marmara Bölgesi dışındaki alanlar için de proje ve fizibilite çalışmalarımız da devam ediyor.  2014 ile 2015 yıllarında farklı bölgelerde yatırım yapmayı hedefliyoruz. 
İnşaat sektöründe güçlü bir marka olan Kar Group bu başarısını neye borçlu?
Kuruldugumuz günden buğüne kadar misyonumuzu hic değiştirmedik. İlk günkü heyacanımızla müşterilerimize sunduğumuz  hizmetlerin ve ürünlerin rakiplerimizden daha yenilikci daha kaliteli olmasını sağlamak için en hızlı sekilde cözüm üretebilmemiz; en önemlisi bunları başarabilecek yönetimi ve kadrolarımızı oluşturmamızın yanı sıra, dinamik ve aynı hedefe bakan hissedarlarımızın  ve yönetim kurulumuzun  etkin bir sekilde yönetimin içinde olup çok hızlı karar alması başarımızın önemli unsurlarıdır.
1969 yılından bu zamana faaliyet gösteren bir Group olarak, inşaat sektöründe nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?
Kar Group’un kurulduğu 1969 yılından bu zamana ülkemiz inşaat sektöründe birçok şey değişti. Ülkedeki nüfusun her geçe gün büyümesi ve ekonominin geçmiş yıllara oranla daha iyi bir noktaya gelmesi yapı sektöründe de birtakım farklı ihtiyaçları gerekli kıldı. Her şeyden önce teknolojinin gelişmesi, biz firmaların üretim gücünü kalite ve hız noktasında geliştirdi. Türkiye, çok hızlı büyüyen ve yeniliğe çok açık olan bir ülke. İnşaat sektöründe, Kentsel Dönüşüm gibi yasalarla birlikte ciddi bir hareketlenme yaşanıyor. Öte yandan bu hareketlenmeye bağlı olarak da aktörlerin inşaat sektöründe yer aldığını görüyorsunuz. Nitekim farklı iş alanlarında hizmet veren kişilerin bu büyüyen pazardan pay almak için sektöre adım attığını görüyorsunuz. Bu durum tüketimden fazla üretim yapılmasına neden oluyor. Bu durumun sonucunda ise haksız bir rekabet oluşuyor ve pazarda karlılık düşüyor. Bu Pazar içerisinde biz hizmetimizin ve ürünlerimizin kalitesiyle rakiplerimizden ayrılmaya çalışıyoruz. Nitekim kaliteli bir hizmet vermeyen şirketin hangi sektörde olursa olsun uzun vadede ayakta durması çok zor. Bu tür firmaların yaptığı yanlışlıklar hem sektörün gelişimine hem de firmanın itibarına zarar verir. Biz kaliteyle ve ticaretteki tavizsiz etik değerlerimizle bu sektörde yer almaya çalışıyoruz. Bunun için Bursa’daki tesisimizde yer alacak makinelerimizle birlikte daha da modern bir üretim sistemini gerçekleştireceğiz. 
Yapı kimyasalları sektöründe yaşanan sorunlar neler? 
Yapı kimyasalları sektöründe yaşanan birçok sorun inşaat sektörünün diğer kollarında da yaşanıyor. Bu sorunların başında haksız rekabet geliyor. Standart dışı, fiyat odaklı satış yapılmaya çalışılması, bilgi kirliliği, yetişmiş iş gücünün yeterli olmaması gibi faktörler haksız rekabeti besliyor. Sahadaki yanlış ürün kullanımları ,ki bu yetersiz iş gücü ile doğrudan ilişkilidir, alışkanlıklar, ürünlerin doğru bilinmemesi ve tüketicinin yeterli bilince ulaşmamış olması gibi konular da pazarın sıkıntıları arasındadır. Sektörün tamamının gelişimi için bilinçli tüketici oluşturmak büyük önem taşımakta. Bu anlamda sektör kuruluşlarına büyük görev düşüyor. Ayrıca sahadaki denetimlerin de daha güçlü ve etkin bir şekilde yapılması gerekiyor.
Son olarak yapı kimyasalları sektöründe neyi hedefliyorsunuz?

Türkiye’de hiçbir yerli ya da yabancı yapı kimyasalları kuruluşunun bizim gurubumuzun sahip olduğu inşaat bilgi ve birikimine sahip olmadığının bilincindeyiz. Bu itici gücün de katkısıyla, Karkim olarak hedefimiz çok kısa bir zamanda yapı kimyasalları sektöründe en çok aranan beş markadan biri olmaktır. Nitekim yaptığımız çalışmalar ve yeni yatırımımızın üretime geçmesiyle birlikte yakın zamanda bu hedefimizi gerçekleştireceğimize inanıyorum. 



13 Aralık 2013 Cuma

TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ

Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Ağustos ayı ihracat rakamlarının açıklandığı basın toplantısında, birçok olumsuzluğa karşın 8 aylık süreçte ihracatçıların performansının gayet iyi olduğunu, orta vadeli 107,5 milyar dolar olan hedefin rahatlıkla aşılabileceğinin gözüktüğünü söyledi.

Geçen ay hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının otomotiv ihracatının önüne geçmesinin önemine işaret eden Çağlayan, Avrupa pazarındaki gelişmeleri hatırlatarak, otomotiv sektörünün Eylül ayında açığı kapatacağına inandığını ifade etti.
Türkiye'nin ABD'ye olan ihracatının geçen ay bu yıl içindeki en yüksek değere ulaştığını hatırlatan Çağlayan, ülke masaları çalışmasının meyvelerini vermeye başladığını, 1 milyar dolar ihracat yapılan ülke sayısının da yükseldiğini kaydetti.
Zafer Çağlayan, ''Bu gelişmeler güçlü olduğumuz pazarlara yenilerini ekleyerek pazarlarımızı çeşitlendirdiğimizi gösteriyor'' dedi.
Türkiye'nin Çin'e ve İsrail'e olan ihracatının da arttığına işaret eden Çağlayan, 8 aylık dönemde 180 farklı bölgede ihracatın artış gösterdiğini belirtti.
Çağlayan, ''Daha fazlası olurdu ama bizim şimdi bunun niye olmadığını iyi analiz etmemiz ve neler yapacağımıza bakmamız gerekiyor'' dedi.
Kapı kapı dolaşarak ülkelere çıkarma yaptıklarını, ziyaret ettikleri ülke sayısının 58'e ulaştığını anlatan Çağlayan, ''İhracatçı ailesine teşekkür etmek istiyorum. Her biri adeta cengaver gibi olumsuzluklara rağmen çok yoğun çalışıyor, çoğu zaman karlarından vazgeçiyorlar'' dedi.
İhracatçıların yaşadığı sorunları Türkiye'nin tartışmak zorunda olduğunu, bunun sadece ihracatçının sorunu olmadığını ifade eden Çağlayan şöyle devam etti:
''Tartışmaktan korkmayalım. Yeter ki, ülkemizin menfaatlerini kendi menfaatlerimizin önüne koyabilelim. Bu yüzden, döviz kurunu da tartışalım, faiz oranlarını da tartışalım, enflasyon hedeflemesini de tartışalım. İhracatçılarımızdan gelen, benim de pek katılamadığım Tobin vergisi uygulaması gibi, sermaye girişine kontrol getirecek uygulamalar doğru mu değil mi, dünya ne yapmış onu tartışalım. Sermaye girişlerini doğrudan kontrol yerine bankaların ve finans kurumlarının bunları kullanmasına sınırlama getirilmesine yönelik önerileri tartışalım.''
Türkiye'nin bugün pul olan parasını değil, değerli parasını tartıştığını hatırlatan Çağlayan, ülkelerin ihracatta rekabet güçlerini artırabilmek için kendi parasının değerini düşürmeye çalıştığını hatırlattı.
Çağlayan, ''Bilmemiz gereken bir şey var ki ekonomide hiçbir şey tabu değil, değişmez de değil. Ona göre politika geliştirmek, yeni dünya ekonomisinin olmazsa olmaz şartı. Küresel krizde bunu gördük. Bugün bütün ülkeler bütçe finansman dengelerini sağlayabilmek için ihracatlarını artırmaya çalışıyor'' diye konuştu.
-''REKABETÇİ KURA İHTİYAÇ VAR''-
Dalgalı döviz kurunun iniş ve çıkışlarda, krizlerde ekonomiyi koruyan en önemli şok emme mekanizması olduğunu anlatan Çağlayan, tartıştıkları konunun kur politikasının rekabetçiliği olduğunu, hedeflerinin yüksek kur değil rekabetçi kur olduğunu söyledi.
Rekabetçi olmayan kurun, ithalatı, cari açığı artırdığını belirten Çağlayan, feryatlarının bu konuda olduğunu ifade etti.
Zafer Çağlayan, ihracatçılar ile bir yol haritası hazırlayacaklarını ve eylül ayı sonunda; iş dünyasının bütün kuruluşlarının en üst düzey temsilcilerinin, sanayicilerin, ihracatçıların, ilgili kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerinin katılacağı bir Arama Konferansı'nda masaya yatıracaklarını söyledi.
Çağlayan, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini artırmaya yönelik nasıl bir yöntem oluşturulabileceği üzerinde çalışacaklarını, ayrıca Eximbank bünyesinde kur istikrar fonu oluşturulması ve istihdam maliyetlerinin azaltılması konularında da çalışacaklarını söyledi.
Türkiye'nin en fazla ithalat yaptığı sektörleri mercek altına aldıklarını anlatan Çağlayan, Türkiye'nin kaybedecek kaynağı olmadığını, buna izin vermeyeceklerini dile getirdi.
Girdi Tedarik Stratejisi çalışmaları hakkında da bilgi veren Çağlayan, ara malı ithalatında yüksek paya sahip olan demir-çelik ve madencilik, tekstil, kimya, otomotiv, makina ile tarım ve gıda sektörlerinde çalışma başlattıklarını söyledi.
Ekiplerin sektörlerde yer alan firmalarla birebir görüşerek tespit ile politika önerilerini almaya başladığını anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
''Bu çerçevede, demir-çelik sektörü kapsamındaki ara malı ithalatı ve girdi tedarik ihtiyaçlarına ilişkin detaylı tespitler, 23 Eylül 2010'da yapılması planlanan İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu'nun ikinci toplantısında sunulacak ve değerlendirilecek.
Bunun yanında, Girdi Tedarik Stratejisi'nin en önemli hedeflerinden birisi orta-yüksek teknolojili üretimin geliştirilmesi hedefine dönük tedarik politikaları geliştirilmesidir.

Bu kapsamda, ihracata dönük üretimimizin desteklenmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) uygulamasını gözden geçiriyoruz. Hedef sektör ve ürünlere göre DİR kapsamı değiştirilebilecek, daraltılabilecek ya da genişletilebilecektir. Bu şekilde hangi alanlarda üretimin daha fazla destekleneceği ortaya konulabilecek ve strateji kapsamında daha tutarlı adımlar atılması sağlanmış olacaktır.''

12 Aralık 2013 Perşembe

BAYKAL MAKİNE İLE ERP SÖZLEŞME İMZALADI

Kurumsal yazılım çözümleri sunan IFS Türkiye, farklı sanayi kollarındaki başarılı çözüm uygulamalarına bir yenisini ekledi. Türkiye’nin lider makina üreticilerinden Baykal Makine ile Ağustos ayında ERP uygulama sözleşmesi imzalayan IFS Türkiye, şirketin tüm iş süreçlerini IFS ERP üzerinden yönetmesini sağlayacak.
Makina ve ekipman imalatı sektörü, müşterilere özel üretim ve tasarım yaptığı ve satış sonrası servis de dahil olmak üzere ürün yaşam döngüsünün tamamında hizmet verdiği için kendine özgü uygulamalara gereksinim duyuyor. Baykal Makine de bu sektörün önemli oyuncularından biri olarak esnek, hızlı, özelleştirilebilir bir ERP sistemine geçmeyi hedefliyordu.
Baykal Makine, IFS Türkiye’den aldığı IFS ERP hizmeti sayesinde tüm süreçlerini konfigüre edilebilir bir yapıda yönetebilecek. Tasarım, Ar-Ge, satış ve satın alma, farklı modlarda üretim yönetimi, planlama, finans, muhasebe, depo, stok yönetimi, bakım, satış sonrası servis, kalite ve doküman yönetimi gibi tüm süreçlerde IFS ERP çözümü kullanılacak. Bu sayede Baykal Makine bütün operasyonlarında ihtiyaç duyduğu çevikliğe kavuşacak ve verimlilik artışı, stoklarda düşüş, yönetim süreçlerinde kontrol ve müşteri memnuniyetinde yüzde 100 artış sağlayacak.
IFS ERP Makine Çözümü
Baykal Makine’de hayata geçirilecek olan IFS ERP Makine Çözümü; ürün tasarımı sürecinden başlayarak müşteriye özel ürün yapılandırması ve teklif verme süreçlerinin yönetilmesi, gelişmiş üretim planlama yöntemleri, detay üretim planının oluşturulması, imalat süreçlerinin takip edilmesi ve seri takipli makina parçalarının IFS ERP Satış Sonrası Servis modülüne aktarılması gibi ana konuların yönetilmesini sağlıyor. Ayrıca Envanter Yönetimi ve Satış Sonrası Servis uygulamalarında mobil (El Terminali - Barkod) uygulamalara imkan veriyor. Detaylı işlevselliğe sahip CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), Kalite Yönetimi, Bakım Yönetimi, Doküman Yönetimi ve B2B uygulamalarıyla makina ve ekipman imalatı sektörünün ihtiyaçlarını uçtan uca karşılıyor. Tüm dünyada makina imalat sektöründe 200`ün üzerinde müşteriye sahip olan IFS ERP, 10 yılı aşkın süredir proje uygulama tecrübesi ve makina sektöründeki proje deneyimleri ile sektörel uzmanlık kazanmış olan danışmanlık ekibi ile işletmelerin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyor. Özetle IFS ERP Makine Çözümü, kullanıcılarına şu avantajları kazandırıyor:
•Ürün tasarım sürecinden başlayarak müşteriye özel ürün yapılandırılması (konfigürasyon yönetimi) ve teklif verme sürecinin yönetilmesi
•IFS Gelişmiş ürün konfigürasyon modülü ile interaktif, hızlı ve doğru biçimde siparişin alınması 
•Mühendislik çalışmalarının takibi, yeni tasarlanan ürün ile ilgili teknik resim ve revizyonlarının yönetimi, projenin her aşamasında izlenebilirlik
•İmalat aşamasında yapılan tüm değişiklik ve revizyonların kayıt altına alınması
•İmalat konfigürasyonunun satış sonrası servis modülüne otomatik olarak atılması sayesinde seri takipli parçaların takibi 
•Makina teslim tarihi ile ilgili termin verebilme ve verilen terminlerin IFS ile takibi sayesinde tam zamanında teslimat 
•CRM, Kalite Yönetimi, Bakım ve Doküman yönetimi entegrasyonları
•Tedarikçi değerlendirme sistemi 

•Satış sonrası servis yönetimi ile müşterilerle daha yakından temas